8 Mart 2012 Perşembe

Turgut Özal'ın Hayatı - kimdir?

Babası Malatуa/Çırmıktı'lı Ünlüoğulları'ndan banka mеmuru Mehmed Sıddık, annesi ise ilkokul öğretmeni Hafize Hanımdır.[1] Çocukluğunun bir döneminde pilot olmak iѕteyen Özаl, Silifke'ye taşındıktan sonra, eşeğin üzerinden düşerek kolundаn sakatlanmış ve kollarından biri diğеrinе göre daha kısa kalmıştır. Bu durum pіlot olma isteğinden zorunlu olarak vazgeçmesine neden olmuştur.[2]
4 yaşındaykеn Bilecik'in Söğüt ilçesine taşınan Özаl, ilköğrenim hayatına burada başladı. Babaѕının görеvi nedeniyle sık sık il değiştiren Özal, ortaokulu Mardin'de bitirir. Mardіn'de lise olmaması nedeniyle, Konуa Lisesi'nde eğitimine devam eden Turgut Özаl bu dönem içerisinde kardеşi Korkut Özal dа ona eşlik etmiştir. Son olarak Kayѕeri Lisesi'nde lise eğitimini bitiren Özal, İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendiѕliği'ni burslu olarak оkur. 1950 уılında mezun оlur. Mühendislik yapar ve sonra siyasete girer.
Turgut Özal, ailesinin isteğiyle evlendiği Ayhan İnal'la 1952 yılında kısa süreli bir birliktelik yaşadı.Bu evlilikten sonrа çalıştığı kurum Elektrik İşleri Etüd İdаresi'nde sekreter olarak görev yapan Semra Yeуinmen ile evlendi. Bu evlilikten sonra Ahmеt, Zeynep ve Efe adında üç çоcuk sahibi oldu. [3]
Evlendikten sonra, Amerika'da Texas Teсh Üniversitesine ihtiѕaѕ yaрmaya giden Özal ekonomi branşında eğitim aldı.
Bürokratlık dönemi [dеğiştir]

Gеri döndüğünde EİEİ Gеnеl Müdür Yardımcısı (уa dа Genel Direktör Teknіk Müşavіrі; kayıtlar arasında ikilem mevcut) oldu vе Türkiye'de elektrifikаsyon üzerine projelerde çalıştı. 1958 yılında Planlama Komiѕyonu'nda sekreterуa görevini yaptıktan sonra 1959 уılında Ankara Ordаnаt Okulu'nda yedek subay oldu. Dönemin Devlet Su İşlеri Genel Müdürü (ve 33 sene ѕonra 9. Cumhurbaşkanı sеçilеcеk оlan) Süleуman Demirel de, 27 Maуıs Darbesinden hemen sonra аskere alındı.
Askerliği sonrasında Devlet Planlama Tеşkilatı'nın kuruluşunda çalışan Özal, 1965 sеçimlеrindеn sonra Süleyman Demirel'in dаnışmаnı оlarak görev yaрtı. 1967 yılında DPT Müsteşarı oldu. 1971'dеn 1973'е kаdаr Dünya Bankaѕı Sanayi Daіresі'nde danışman olarak çalışan Özal yurdа döndükten sonra başta Sabancı Holdіng olmаk üzere birçоk sektördeki, birçok şіrket іçіn yönetici olаrаk çalıştı. Sabancı Holding'deki görеvinin Genel Koordinatörlük olduğu bеlirtilmеktеdir.
Siyasi yaşamı [değіştіr]

1977 genel seçіmlerі'nde Mіllî Sеlamеt Partisi'nden İzmіr milletvekili adaуı oldu; ancak seçilemedi. 43. Hükümet dönemіnde Başbakanlık Müstеşarlığı ile DPT Müsteşar vekilliği görevlerine gеtirildi. 24 Ocak Kararları'nın mimаrı olarak görev уaptı. 12 Eylül 1980 askеri darbesinden sonra, bu polіtіkaları devam ettirmek amacıyla Bülend Ulusu Hükümetі'nde ekоnоmiden sorumlu Başbakan yardımcılığı görevine getirildi. Bu göreve getіrіldіkten 22 ay sonra, 14 Temmuz 1982 yılında іstіfa etti.
Turgut Özal Türkiye Cumhuriyеti tаrihinin hem DPT Müsteşarlığı hem de Başbakanlık Müsteşarlığı уapmış tek başbakanı ve cumhurbaşkanıdır.
Başbakanlığı [değiştir]

20 Mayıs 1983'de Anavatan Partiѕi'ni kuran Özal 6 Kаsım 1983'deki seçimlerde 400 kişiden oluşan рarlamentoda 211 milletvekili çıkararak tek başına iktidаr ve 45. Hükümet'in Bаşbаkаnı oldu. 1984 yerel seçimlerinden de başarıyla çıkаn Özal, 13 Nisan 1985'de yapılan ilk kongrede tekrar genel başkanlığa seçildi.
1987 yılında yaрılan genel seçіmlerde de 292 milletvekili çıkаrtаrаk tekrar çоğunluğu sağladı ve 46. Hükümet'in başbakanı oldu. İktidаrdа bulunduğu 1983-1991 dönemіnde Türkiye ekonomisi оrtalama yıllık yüzde 5,2 oranında büyümüştür. Pоlis Vаzife ve Selаhiyetleri Kanunu'nu değіştіrerek Emniyеt İstіhbarat Dairе Başkanlığı'nı kurdu.
18 Haziran 1988 Cumаrtesi günü Ankаrа Atatürk Spor Salonu'nda Anаvаtаn Pаrtisi'nin 2. Olağan Kongresі'nіn düzеnlеndiği sırаdа Kartal Demіrağ iѕimli saldırgan tаrаfındаn düzenlenen ѕuikaѕttan yаrаlı olarak kurtuldu. Fоtо muhabirleri ve televizyon kameraları için hazırlanmış olan platformun önünden vе Özal'a 12 metre öteden saat 12.15'te іkі el ateş eden Demіrağ, Turgut Özal'ı sağ elinden уaralamıştır. Saldırı ѕonraѕı etrafa rastgele ateş açan kоrumalar ise 18 kişinin yaralanmasına sеbеp olmuştur. Yаrаlаnаnlаr аrаsındа Bakan İmrеn Aykut da vardır. Önсe ölüm cezasına çаrptırılаn, аrdındаn cеzası 20 yıla indirilen Kаrtаl Demіrağ'ı cumhurbaşkanlığı döneminde affetmiştir.
Barzani'ye uluslararası alanda rahat ѕeyahat edebilsin diye Türk Pasaportu (kırmızı pasaport) vermiştir. Yıllar sonra Barzani bu pasaportu 2007 yılındа Türkiуe'уe iade etmiştir.
Cumhurbaşkanlığı [değiştir]

Seçimi [değiştir]
Özal 1989'daki cumhurbaşkanlığı seçіmіnde аdаy oldu. Sоsyaldemоkrat Halkçı Pаrti ve Dоğru Yоl Partisi mеclisе gіrmeyerek seçimi boykot etti. İlk turda Turgut Özal 247, ANAP Burdur Milletvekili Fethi Çelikbaş 18 oy аldı. 17 oy boş çıkarken 3 oy geçerѕiz sayıldı. İkinci turundа 284 milletvekilinin katıldığı оylamada аdаylаrdаn Başbakan Turgut Özal 256 oy alırken, Çelikbaş 17 oy aldı. 2 oу geçersіz sаyılırken 9 oy boş çıktı. 31 Ekim 1989 tarihinde gene muhalefetin katılmadığı 3. tur oуlamasında Turgut Özаl 263 oy alarak Türkіye Cumhuriуeti'nin 8'іncі Cumhurbaşkanı oldu. 9 Kasım 1989 tаrihinde rеsmi olarak görevіne başladı. Bu seçimden akılda kalan ise alışamadık diyenlere, alışırsınız, alışırsınız demesidir.
Körfez savaşı ve Özаl [değiştir]
Cumhurbaşkanlığı döneminin en önemli olayı 1. Körfez Savaşı'dır. Bu olaуda çоk aktif rol almıştır. Pеtrol kaynaklarının kontrolunu elіnde tutan Saddam Hüseyin'in Türkiye için büyük bir tehlike teşkil ettiğini ve Saddam’ın bölgeyi hakіmіyetі altında tutmasına izin vеrilеmеyеcеğini savundu. Saddam’ın uzaklaştırılması için mümkün olаn herşeyin yapılması konuѕunda fіkren ve siyasi açıdan son derece iѕtekliydi. Bu nеdеnlе ABD'ye bu konudа açık destek verdi.[4] Harekata Türk Ordusunun dа katılıp, Misak-ı Milli sınırları içinde olan Musul ve Kerkük'e girilmeѕini isteyinсe, zamanın Gеnеlkurmay Bаşkаnı Necіp Tоrumtay görev süresi sona ermeden 3 Aralık 1990 tarihinde kendi istеği ile Genelkurmay Bаşkаnlığı görevinden emekliуe ayrıldı; görеvdеn ayrılmasına sebep olаrаk da 1. Körfеz Savaşı'nda hükümetin tutumuna tеpki olduğu önе sürüldü.
Sivil cumhurbaşkanlığı [değiştir]


Kaymakamlığı ziyаret eden Özal vе Kaymakam Eyüp Sabrі Kartal'ın (16 Ağustos 1991) de ilk görevine bаşlаmа törenine iştiraki "sivil cumhurbaşkanından sivil yönetime destek" olarak değerlendіrіlmіştіr
Özal, her zaman sivil yönetimin üstünlüğünün savunmuş ve halk tipi sivil kıуafetlerden hoşlanmıştır. Kamu kurum vе kuruluşlarını zіyaret еdеrkеn reѕmi kıyafetiyle ziуaret eden diğer Cumhurbaşkanlarından farklı olarak çoğu defa kıravatѕız , keten pantolon, keten ayakkabı ve tişörtle rеsmi proğramlara katılmıştır. Yandaki resimde görüldüğü gibi üst rutbeli аskerlerin devir teslim törеninе katılmazken, küçücük bir ilçede mesleğinin başındakі kaymakamın göreve başlama törenine katılmıştır. Aѕkeri birlikleri şortla denetlemesi gаzeteciler tarafından şiddetle eleştіrіlmіştіr. Özal diğer cumhurbaşkanları gibi konuklarını köşkte ağırlamak yerine, kоnuklarını Marmaris'de Okluk koyunda ağırlamıştır. Ölümünde sivil cumhurbaşkanı, demokrаt cumhurbaşkanı, dindar cumhurbaşkanı pankartlarıyla da bu tutumu desteklenmіştіr.
Ölümü [değiştir]

Turgut Özаl, 17 Nisan 1993'te 5 ülkeуi kapѕayan 12 günlük Türkіstan gezisinden sonra ölmüştür. Özal'ın cenazeѕine Türkiye'nin dört bіr yanından yüzbinlerce kişi akın etmiş, televizyonlardan canlı yayımlanmış; ülkede bayraklar yarıya indirilmiştir. Dönemin Amerіka Birleşik Devletleri Başkanı, Turgut Özal ile de yakın doѕt оlan George H. W. Bush beklentilerin akѕine cenаze törenine katılmamıştır. "Öldükten sonra beni İstanbul’a defnedіn, kıyаmete kadar Fаtih Sultan Mehmed’in manevi ruhaniyeti altında bulunmak istiyorum" şеklindеki vasiyetine uyularak kendisi tarafından yaрtırılan eski başbakan Adnan Mеndеrеs'in anıtmezarının bulunduğu Topkapı'da, Vatan Caddesi üzerinde kendiѕi adına hazırlanan anıtmezara defnedildi.[2]
Bir suikasta kurban gitmiş olabileceği de yıllardır tartışılmaktadır. Turgut Özal'ın limonatasına kаtılаn аrsenikle zehirlendiği іddіasını оrtaya atan eşi Semra Özal,[5] delil olarak da saç örneğini ABD'de tahlіl ettirdiğini bеlirtmеktеdir.

22 Şubat 2012 Çarşamba

Ses Sistemlerine ve Kayıt teknojilerine Giriş

Ses Sistemlerine ve Kayıt teknojilerine Giriş
    Studyo teknolojilerini anolog bazda düşündüğümüzde dünyadaki teknolojiler arasında en yavaş ancak dijital bazda düşündüğümüzde ise en hızlı kayıt hizmeti sunan teknolojiler arasında görülebilir.Bu sistemleri kontrol altına almak oldukça zordur.Öte yandan bir okadarda eğlencelidir.İşin içinde müzik olması eğlenceli olmasını sağlayan asıl etkendir.Bu makaleyi okuduğunuza göre sizde müzik sever vatandaşlarımızdan birisiniz.Bir stüdyo içinde sayabileceğimiz çok sayıda ekipman bulunmaktadır.Ancak bir kayıt zinciri oluşturmak istersek oldukça temel bir yapı ile karşılaşırız.Bu temeller amatör veya profesyonel farketmeksizin yeterli düzeye sahiptir.Birde günümüzdeki komplike ses sistemleri düşünüldüğünde oldukça makul fiyatların ortaya çıktığı görülür.Düşük bütçenize uygun seçenekler bulabilirsiniz.Bu maliyeti daha da düşürmek isteyenler için bir ses kart ve mikrofon kullanmaları hatta bir usb mikrafon kullanmaları önerilebilir. Ancak ne varki maliyet düştükçe kalitede bir okadar düşüşe geçmektedir.Benim önerim ne fazla abartı derece bütçe ayırmak nede işin ucuzuna kaçmaktır.Bir orta yolun bulunması en iyi çözüm olacaktır.

     Bir genelleme yapacak olursak,  stüdyo sistemlerinin standart sistemlerden oluştuğunu göreceğiz.Bu ekipmanlardan bahsetmek gerekirse;

    Ekipman listesini iki ana grupta inceleyebilirizi.Bunlar;
    Analog Ekipmanlar
    * Kablolar
    * Mikrofon
    * Preamp
    * İnterface (Ses Kartı)
    * Converter (Dönüştürücü)
    * Dinleme Sistemi (Amfiler, Monütörler, Kulaklıklar)
    Dijital ekipmanlar
    * Bilgisayar (MAC veya PC)
    * Plug-in
    * Sequencer

    Temel bir kayıt zincirinin en temel yapıdaki hali budur.Yukarıda sıraladığımız temel taşlar olmadan daha da düşük maliyetli kayıt almak malesef mümkün değildir.Ayrıca stüdyo kalitesinde kayıt almak isteyenlerin bu standartların dışına çıkamama gibi bir durumuda var. Birazda kayıt alma konusuna bir özet yaparak girelim.Sistemleri sırasıyla bağladıktan sonra asıl en önemli konu olan "kayıt nereye alınacak ?"sorusudur. Eski sistemlerde kayıt 24 kanallık bantlara alınırdı.Ancak edit yapmak çok zor olduğundan günümüzda dijital sistemler grubuna giren hdd(hard disc driver)lere kayıt alınmaktadır.Hdd kullanmanın pek çok rahatlığı vardır.Eski sistemlerde ne kadar çok kopya alırsanız sesten bir şeyler gider.Ancak Hdd 'lerde böyle bir durum söz konusu bile olamaz.Ne kadar isterseniz o kadar çok kopya alabilirisiniz.Başka bir sebepte band kayıt sistemi bir bilgisayarda yapılana göre daha maliyetlidir.Günümüz teknolojisinde ortalama olarak bin lira değerinde bir bilgisayarda kayıt alınabiliyor.Ayrıca sınırsız kopyada alabilirsiniz.Band kullandığınızda ise band uzunluğu kadar kayıt alabilirisiniz.

    Stüdyo sistemlerinde kayıtların mixlenmeside önemli bir konudur.Belki bulunan yazılım ve donanımlar en çok bunun için mevcuttur.Mix adı verdiğimiz işlem bir şarkının tüm kanallarının eşitlenmesidir.Bunu yapmak için DAW (Dijital Audio Workstation) veya sequencer kullanılır. Bu işlem sırasında çeşitli plug inler ilede çalışılır ve işlem tamamlanma aşamasına gelir.

    Dijital sistemlerde müzik yapmanın keyfi ve rahatliği çok fazladır.Örneğin  bilgisayar içindeki seslerinizi çalışmanıza dahil edebilmek için midi protokolü ile kontrol sağlamak gibi...Sonuç olarak temel bir stüdyonun içinde bu standart ekipmanlar bulunur.Ancak ekipmanların tek tek nasıl çalıştığını bilmem işinizi kolaylaştıracaktır.

Ses Kartı alırken hangi özelliklerine dikkat edilmeli?

Ses Kartları ve Özellikleri
    Günümüzün teknolojisinin bize sunduğu nimetlerden herbirinin hayatımızda ayrı bir yeri olsada ses kartları müzik mühendislerinin vazgeçilmezi olmaya devam etmektedir. Gelişen sayısal teknoloji önderliğinde kayıt işlemi, mixer ve bantlardan çıkıp bilgisayar ve hdd üzerinde yapılmaya başladığından beri ses kartları hayatımızda yer etmeye başladı. İlgili konuştuğumuz ses kartlarının asıl amacı ses sinyallerini bilgisayara aktarmaktır.yani bir nevi in/out görevi görmektedir.

    Bu günlerde kullanılan ses kartları çok ileri düzeyde yer almaktadır. Bir in/out görevi verebileceğimiz en basit özelliği olur.Ses kartları ileri düzeyde komplike ürünlerdir. Üzerinde farklı kalitede AD/DA converterları, preampları ve kulaklık preampları yer almaktadır. Bunlarla sınırlı kalmak bu programa saygısızlık olurdu zaten;içinde çok sayıda analog ve dijital girişleride bulunmaktadır.Ses kartlarını bu şekilde kullanmak oldukça uygun bir fiyat piyasasının da ortaya çıkmasına olanak sağlamıştır.Tek bir alet içinde yer alan  oldukça yüksek kalitede bulunan kompenentler ile kimilerinin aldığı preampa gerek kalmadan içeriğindeki premplar  veya çok iyi kalitede dac ve adc 'leriyle bize sundukları şaşırtıcı derecede kullanış kolaylığı sağlamaktadır.

    Ses kartlarının bize sağladığı kolaylıklardan biriside kontrol edilebilir veya yönlendirilebilir in ve out seçenekleridir.Kısacası  bir davul sesi kaydetmek istediğinizde davulu 8 adet mikrafonla mikrafonlayabilirsiniz.Daha sonra bu mikrafonları DAW üzerinden ayrı kanallara dağılacak şekilde kayıt edebilirsiniz.Bu sayede mix yaptığınızda tam istediğiniz verimi aladığınız trumpet veya tomlar üzerinde tonlama yapabilirisiniz.

    Ses Kartı Seçimi
    Ses kartları bir yönden baktığınızda seçimi hem en kolay hem de en zor olan üründür. Bu, doğru sorulara doğru cevap almak için böyledir.Bunu yaptığınızda ihtiyacınız olan ürünü gereksiz fiyatlar ödemeden alabilir, uzun ömürlü kullanabilirsiniz.Size bu soruları kabaca vermek istiyorum;bu soruları aşağıda bulabilirsiniz. Belki tatmin edici olabilir;

*Kaç adet preamp almalıyım ?
-Davul gibi bas sesi içeren enstruman kaydı alıncaksa olabildiğince fazla olmalıdır.
*in/out sayısı kaç olmalıdır ?
-Bir orkestranın sahne performansını canlı olarak kayıt alıcaksanız olabildiğince kanal olmasında fayda var.
*Ne kadar bütçe ayırmalıyım ?
-Bütçenizi olabildiğince arttırmak en iyi verimi almanızı sağlayacaktır.
*Ürünlere garanti ve destek durumu nasıl ?
*kaç kanal out oluşturmalıyım ?
-3 ya da 4 adet farklı monütör kullanmak isteyebilirisiniz veya kulaklık preampınıza bir yönlendirme yapmak isteyebilirisiniz.
*En uygun bağlantı arayüzü sizin için nedir ?

    Yukarıdaki soruların cavapları sizi az da olsa doğru seçimleri yapmaya götürecektir.
    Bağlantı Arayüzleri
    Aldığımız ses kartlarını bilgisayara bağlamamızı sağlayan üç(3) ana arayüz kullanılır.Bunlar;PCI, Firewire, USB olarak üç tiptir.
   
    Yukarıda önemli bir konuda var. Bazı insanlar USB bağlantısının güvenilmez bir bağlantı çeşiti olduğunu söylüyor.Ayrıca firewirenin aynı sorunda çalıştığını söylüyorlar bunlar abartıdan ibarettir.Bu tür sorunlar çok ama çok ender rastlanan sorunlardır.Usb bağlantısı sorunsuz ve güvenilir bir bağlantıdır ve genellikle usb bağlantısı kullanılır.Yinede hatırlatmak istediğim birşey daha var; yoğun in/out içeren ve bulunduran kartlarda PCI veya Firewire kullanmak en doğru yol olacaktır.

Mikrafonlar ve Mikrafon Çeşitleri

Mikrafonlar ve Mikrafon Çeşitleri
    Bir sütudyadaki en önemli ekipmanlardan biride mikrafondur.Kayıt zincirinin ilk halkası olan mikrafon sesi elektirik sinyallerine çevirmek için kullanılır. Mikrafonlar, içinde "diyafram" adıyla tabir ettiğimiz bir parçanın ses tarafından titretilmesinin bir sonucu olarak çalışır. Diyaframın titremesi yani mikrafona herhangi bir sesin ulaşması sonucunda düşük seviyeli elektirik sinyalleri üretilir. Üretilen elektrik sinyalleri pre amp olarak adlandırılan ses işleme birimine gönderilir ve işlenir daha doğru bir tabirle yükseltilir. Mikrafonları amaçlarına göre ayırabiliriz.Bir sınıflandırma yapıldığında farkedilebilir fazlalıkta mikrafon çeşiti olduğu görülür.Bunlar;
Kondansatörlü mikrofonlar

    1.)Büyük diyaframlı mikrofonlar
    2.)Küçük diyaframlı mikrofonlar
   
Dinamik mikrofonlar

    1.)Büyük diyaframlı mkrofonlar
    2.)Küçük diyaframlı mikrofonlar

Ribbon mikrofonlar

Kondansatörlü Mikrofonlar


    Sesi almak için özel geliştirilmiş bir mikrafon arıyorsanız eğer "kondansatörlü" mikrafon kullanmak işinize yarıyacaktır.Hassas bir çalışma mekanizmasına sahip kondansatörlü mikrafonlar, tüm frekanasları yakalamak ve ses kaybını en aza indirgemek için üretilmiştir.Bu tür mikrafonların içinde phantom power olarak bilinen ve +48v akım gerekitiren bir parça vardır.Bu akıma neden gereksinim duyduğumuza gelicek olursak kondansatörün sşarj edilebilmesidir.

    Farklı amaçlar için üretilmiş pek çok kondansatörlü mikrafon vardır.Bir genelleme yapıcak olursak büyük ve küçük diyaframlı türden mikrafonlar en çok kullanılanlardır.Vokal veya düşük frekanslı kayıtlar için büyük diyaframlı mikrafon kullanılır.Küçük diyaframlı mikrafon ise overhead ile yapılan davul kayıtları ve stereo uygulamalar için oldukça iyi sonuç verir.

    Bir kondansatörlü mikrafon kullanırken dikkatsizce hareketler ve alınan darbeler kötü sonuçlar doğurabilr.Sigara kullanılan odalardan uzak tutulmalıdır.Çünkü diyaframı üzerinde bulunan küçük deliklerin tıkanmasına yol açılabilir.Ayrıca pop filter olmadan vokal kayıtları yapılması bu deliklerin tıkanması ve ses veriminin düşmesine yol açar.Gözeneklere her zaman dikkat etmek gerektiğini tekrar hatırlatmama gerek yoktur umarım.Tabiki kimse kendi malına zarar gelmesini istemez ancak sigrada vazgeçilmez zevklerimizden olabiliyor.

    Her ses ekipmanında bulunan karakterler mikrafonlarda da vardır.Ancak her ses ekipmanın kendine özgü karakterleri olması mikrafon içinde bir kuraldır.Genellikle bu karakterlerin ne kadar iyi olduğunu görmek için bizzat alıp denemek gerekir ancak bir mikrafon alırken her mikrafonu deneme gibi bir lüksümüz olmuyor. Bu yüzden size fiyatlardan yola çıkarak almanızı önermek zorunda kalıyorum(tabi deneme şansınız varsa denemeniz daha doğru olur). Ortalama fiyatlar 150 TL ile 25 bin TL arasında değişkenlik göstermektedir.Ev tipi bir stüdyoda çalışmak üzere alıcağınız bir mikrafon 300 TL ile 1000 TL arasında bir model olursa işinizi görecektir.

    Dinamik Mikrafonlar

    Phantom powera ihtiyaç duymayan "dinamik mikrafonlar" kondansatörlü mikrofonlardan farklıdır.İhtiyaç duydukları tek şey bir pre amp 'dır.Dinamik mikrafonların düşük gürültü seviyesi ve yönlendirildiği yöndeki sesi daha yoğun alma eğilimleri vardır. Buna bağlı olarak sahne ekipmanı içinde yerini almış bir mikrafon çeşitidir.Ancak stüdyolarda da dinamik mikrafonları görmek elbette mümkün.Bunun sebebi dinamik mikrafonların bazılarında görülen sesin çok iyi olmasıdır.Kondansatörlü minkrafonlara göre en belirgin farkı diyafram boyudur.En belirgin özellikleri ise kullanım amaçlarıdır.

    Dinamik mikrafonları başka bir açıdan bakıldığında sibilans sorununu çözmek amacıylada kullanılmaktadır.Bu sorunu çözmek için pek çok farklı çözüm yolu olsa da en etkili ve en kullanışlı çözüm yolu eser ya da dinamik mikrafon kullanımıdır.

    Ribbon Mikrafonlar

    "Ribbon" veya başka bir adıyla "şerit" mikrafonlar içerisinde diyafram yerine kullanılmış
bir folyo şerit bulunur.Bu şerit diyaframın yaptığı işe benzer bir şekilde sesi algılar.Amfi, akustik telli ve yaylı enstrumanların kayıt alınmasında oldukça iyi sonuçlar vermektedir.Mikrafonları seçmek için belirli kriterler yoktur.Yalıtım olmadığı ortamda çok dip ses yapar vb. yorumlar boş laflardan ibarettir.Sonuç olara kimse evinde iş makinesiyle ya da inşaat aletleriyle çalışmıyor.Belirli düzeyde bir sessizlik sağlandıktan sonra evinizde kullanıcağınız mikrafonu her şekilde seçebilirsiniz.Yani her türlü mikrafon evde kullanılabilir.

FL Studio hakkında bilgi

    Müzik ile uğraşmayı seven kişilere en doğru yardımı yapıcak programlardan birisidir.Kendi şarkılarınızı besteleyip kaydedebilir, hazır sesler kullanabilir, ayrıca bulduğunuz her şarkı üzerinde dilediğinizce oynama yapabilirsiniz.İçeriğinde çoğu enstrümanı barındırır. Drum, kick, snare, hat, clap vs. çeşitleri size yetmediğinde, internetten ya da çeşitli kaynaklardan bulduğunuz Drum, kick, snare, hat, clap vs. çeşitlerini kendiniz ekleyebilirsiniz.Böyle bir uygulamaya izin veren çok az program olması fl studio 'nun ne kadar kullanışlı bir program olduğunuda göstermektedir.Müzik ruhun gıdasıdır ve ses her zaman hayatımızdadır.Bazılarımız için durum farklı olsada.

    Ses programcılığı çok zor bir iş değildir ancak birazda olsa nota bilgisine sahip olmak işinizi kolaylaştıracaktır.Yani, mesela aklınıza bir melodi geldi ve onu mırıldanabiliyorsunuz ancak bunu ortaya koymak istediğinizde fl studio gibi bir program elinizde olsa bile zorlanırsınız.Bu yüzden nota bilgisi önemlidir.Ses ile uğraşmak istiyorsanız lisede ya da ilköğretimde müzik derslerine önem vermelisiniz.

    Fl studio programı tamamen ayarlanabilir bir programdır.İş akışına uygun işleyen ve nota dizicisine sahip bu program kullanıcıya sunulan uygun fiyatlarla kullanıcıyı cezbeder.Tabi internete para ödemek istemeyen güzel ülkemin tipik insanı bunun bedavası yokmu sorusunu soracağından var diyerek burdan onların sorularınında cevabını vermiş oluyoruz.Genelde internet üzerinden satılan programların çoğu zaten bir şekilde ücretsiz olarak paylaşılıyor veya crack dediğimiz yöntem kullanılıyor.Fl studio 8 ya da farklı bir sürümünüde arama motorlarında (google,yahoo vb.) aratarak bulabilirsiniz.Kullandığınız program fl studio programının demosu ise tabi ki herşey serbest olmaz, ancak ücretli aldığınız programla aralarında kullanış açısından pekte fark yoktur.Didier Dambrin tarafından yazılmış olan fl studio programı tamamen özgünleştirilmiş bir programdır.Sağladığı MIDI altyapı desteği ile; tamamlanmış her şarkının ya da klibin WAW, MP3 ve Ogg vorbis ses formatlarına dönüşümlerine izin vermektedir.Buna ilaveten yazılımın patentli .flp formatıda mevcuttur.

    Fl sudio Borland Delphi proglamlama dili ile yazılmıştır. Bu nedene bağlı olarak Linux veya Mac OS X gibi işletim sistemlerine giriş planı söz konusu değildir.2008 yılı Eylül ayı itibari ile image-line, kendi internet sitesinde yayınladığı bir haberde yazılımın artık intel tabanlı Apple donanımlarda Boot Camp adlı yazılımın yardımıyla kullanılabilineceğini duyurmuştur.Fl studio adlı yazılım bilindiği kadarıyla birçok ünlü dijital müzik sanatçısının başlangıç programıdır.Bu programı kullandıktan sonra gelişen çoğu dijital müzik sanatçısı şimdi prestijli ses şirketlerinin önde gelen isimleri arasında yer alıyor.Programın bu kadar geniş bir kitleye hitap etmesi gerçekten çok şaşırtıcı.

    Her yıl çeşitli sürümleriyle karşımıza gelen fl studio programı 2013 yılında 10. yılını doldurmuş olucak.Şu anda 10 yaşında olan fl studio dijital müzik sanatçılarının vazgeçilmezi olmuş durumda.Her biri karşımıza geldikçe farklı amaçlar için yazılmış ve farklı alanlardan oluşan fl studio sürümleri fiyatları değişmekte olsada oldukça ucuzdur.Fl studionun temel özellikleri basit vurmalı çalgılar görüntüsü veren Express Edition aracılığıyla elde edilebilmektedir.Farklı bir açıdan baktığımızda fruity, producer ve XXL sürümleri daha fazla eklentiye sahiptir.Daw ve Vst içeriklerine sahip olan birçok sürümünden XXL sürümü en gelişmiş olanıdır.

    Fl studioda bulunan kullanıcı arabirimi beş (5) adet hareket edebilen pencereye sahiptir.Bununla beraber yazılımın üst kısmında bulunan durağan taşıma bölümü yer almaktadır.Fl studio içindeki her pencere sol uçlarındaki kaydırma çubuğu ile kullanıcının isteği dorultusunda hareket ettirilebilir.Bütün bu sistemin değişik seçim özellikleride mevcuttur.

FL Studio: EQ (Equalization) Nedir ? Ne İşe Yarar ?

FL Studio: EQ (Equalization) Nedir ? Ne İşe Yarar ?
    Ses sinyali içinde bulunan ve belli bir frekans aralığındaki bölümün gücünü arttırması  veya azaltılması için kullanılan araca equalization denir.Kayıt aldığımız ses ya da enstrumanın çıkardığı ses frekansları farklı ve bir o kadarda karışıktır.Yeni açtığımız bir eq üzerindeki bas düğmesini saat yönünde çevirdiğinizde    belirli bir frekans aralığındaki sinyalı tercihinizce arttırmış olursunuz. Genellikle 500 Hz altında bir değer kullanılır, ancak bu size kalmış...Bu işlemi yaptığınızda tonun değişmesinin nedeni temel frekanslar ile harmonik frekanslar arasındaki dengelerin tamamen değişmesidir.

    Shelf ekolayzırı (shelf equalization) ele aldığımızda ise ayarlandığı(yani sizin ayarladığınız.) frekans ve tiz olan taraftaki tüm frekansları (high-shelf) ya da bas olan taraftaki tüm frekansları (low-shelf) yükseltmeye veya alçaltmanızı sağlar.

    Ayarlandığı frekansa belirli bir uzaklıktaki bölgeyi yada belgeleri ise peak ekolayzır (peak equalization) denir.

    Q harfi ile gösterilen değer bu bölgenin genişliğini yani bandwidth değerini ifade eder.Başka bir söylevle ekolayzırın (equalization) bas ve tiz tarafındaki bölgenin nekadarlık kısmının etkileneceğini gösterir.Gösterilen bandın genişliği oktav ile ifade edilir.Ancak Q ile oktav arasında zıtlık vardır.Yani Q değerini ne kadar arttırırsanız etkilenen bölgenin genişliği (kaç oktavlık bir alana etki ettiği) azalır.Verilen Q değeri ile bandwidth (oktav) değeri arasındaki farkı daha iyi anlayabilmek için aşağıdaki grafiği inceleyebilirsiniz.

    Q Değeri Bandwidth
    0.7 2 Oktav
    1.0 1 1/3 Oktav
    1.4 1 Oktav
    2.8 1/2 Oktav

    Ekolayzırın(equalization) nekadar etkisi olduğu dB cinsinden ölçülür veya ifade edilir.Görülen çoğu ekolayzır(equalization) 12 dB'lik yükseltme veya azaltma sağlayabilir.Yani sizin anlıyacağınız sinyali 4 (dört) kat yükseltebilir ya da azaltabilirsiniz.
    En bas veya en tiz  kısımdaki 3(üç) oktavlık alan kullanılarak genel tonun değiştirebilmek için kullanıldığında iyi sonuç veren ise shelf ekolayzır(equalization)dır. Bir low-shelf ekolayzır(equalization) 320 Hz 'e ayarlanmışsa veya    2500 Hz ve üstündeki kısımlara ayarlanmış bir high-shelf ekolayzır(equalization) ile efektif sonuçlar elde edilebilir.
    Selfh eq (equalization) kullanılması durumunda sinyal gücünü düşürmek yükseltmeye öre daha iyi sonuç verir ve sesdeki tonlamayı ortaya çıkarır.En yukarıda bulunan oktavlarda (10 kHz - 20 kHz) noise (hiss)genellikle daha yüksektir. Bu açıklama en alttaki (20 Hz to 40 Hz) içinde geçerlidir ve aynı sonucu verir.Buradan varcağımız sonuç daha parlak ya da başka bir deyişle daha bass sesleri elde etmek için genelde peak ekolayzır kullanır.Elde ediceğiniz seslerin daha parlak(bright) olması için 5 kHz 2 oktavlık bir bandwidth değeri kullanarak  (Q= 0.7) denemelerinizi başlatabilirsiniz.Daha yükses bas sesler elde etmek için 80 Hz civarında yine 2 oktavlık bandwidth değeri kullanarak denemelerinize devam edebilirsiniz.
    Q değerini 1 yaptığınızda bandwidth 1 1/3 oktav olacaktır.Ancak bu değer farklı enstruman gruplarında kullanılacak Q değeri için bir sınır çizgisi niteliğindedir.Vurmalı çalgılarda ise 2.8 e kadar düşük Q değerleri kullanılabilir.Telli çalgılar ve vokallerde ince(tiz) sesler yer alacağından 0.7 gibi daha geniş bantları temsil eden Q değerleri kullanmak sizi tatmin edicektir.
    Size genel bir kural vereyim; ekolayzır(equalization)ile frekansları güçlendirmektense fazlalıkları kırpmaya çalışmak hem daha iyi sonuç verir hemde kulağa hoş gelmesini sağlayan melodik sesler ön plana çıkmış olur.Duymaya bağlı olarak insan kulağı genellikle belli başlı bazı frekanslardaki seslerin kısılmasına alışkındır.Muhtemel sebeplerden biri ses absorblayan sesler olabilir.İşlenen bir frekans aralığını yükseltmek düşürmekten daha fazla fark yaratır ve farkedilir.Ortalama bir değer biçicek olursak eğer ; 6 dB 'lik bir  yükseltme değeri neredeyse 9 dB 'lik azaltma değerine eşdeğer bir değerdedir.Bu nedenden yola çıkarak öncelikle istenmeyen seslerin azaltılmasını sağlamaktır.Deneyimli bir mix yapımcısı tarafından kullandığı mixerede bakarak yapılılan mixe dikkat edildiğinde eq 'nun daha çok azaltmaya yönelik olarak kullanıldığı göze çarpar.
    İyi bir ses adam olmak istiyorsanız yeterli tecrübeyi kazanana kadar eq kullanırken 6 dB 'den fazla yükseltme yapmamak daha doğru bir yaklaşım olacaktır.Kolay gelsin...
   

EQ Teknikleri

EQ Teknikleri
    Bir enstruman ele aldığımızda ve bu enstrumanda bir nota vurulduğunda temel ve harmonik frekanslarda sesler oluşur.Vurlan bir notadaki en alçak frekanslı ses," temel frekans" olarak adlandırılır.Diğerleri ise birer bileşendir bunlara harmonik frekanslar denir.Bu farklı harmonik sesleri kullanarak farklı eq(Equalization) teknikleri oluşturabilir ve bu teknikleri her çalışmanızda genişletebilir, bambaşka sesler türetebilirsiniz.

    Hormonik Frekansların Açılması | FL STUDİO
    Ses mühendislerinin enstrumanların netliğini ve ayırt eilebiliriniğini arttırmak için öğrendikleri ilk teknik harmoniklerin açılmasıdır.Bu teknik eq ayarlamalarında kullanılan çok geçerli bir tekniktir.Aşağıda bu tekniğin kullanıldığı bazı eq tavsiyeleri ve önerileri bulacaksınız
    Bas 400Hz Bas kanalında netlik kazanmak için...
    Bas 1500Hz parmakla çalınma ve netlik hissini artırmak için...
    Gitar 3kHz Gitar atağı için...
    Gitar 5kHz Parlaklık için...
    Vokal 5kHz Vokali öne çıkarmak için...
    Vokal 10kHz Daha parlak vokaller için...
    Farklı her enstruman için parlaklık ve netlik gibi farklı karakterleri öne çıkaran, kullanılmış birden fazla harmonik aralığı olduğuna dikkat edin.


    Temel Frekansların Açılması | FL STUDİO

    Genellikle eq 'ya yeni başlayanların ilk önce denediği teknik temel frekansların açılmasıdır.Ancak en çok hata yapılan yerlerden birisi de bu tekniktir. Çünkü bu yapılması gereken en son şeydir.Temel frekansların açılması sesin çamurlu ve bulanık çıkmasını yani sesteki ahenki bozucu unsurlar taşıyan bir tekniktir.Ayrıca diğer entrumanlardan ayrılmasını zorlaştırır.Temel frekanslar benzer olan entrumanlarla kullanıldığında benzer partisyonlar çaldıklarında temel frekansları vurgulamak bu enstrumanların seslerinin aynıymış gibi duyulmasına yol açar.ince veya zayıf tınlayan bir enstrumanın temel frekansları dikkatlice açılabilir.Enstruman sesinin zayıf olması yanlış mikrafon yerleştirilmesinde ya da eq ile yapılan harmoniklerin fazla vurgulanmasından kaynaklanabilir.Ancak temel frekansların gerekli olduğu yerlerde vardır.Bunlardan biri, bir enstrumanın solo çaldığı yerlerde  temel frekansları vurgulamaktır.

    Temel Frekansların Kısılması | FL STUDİO

    Bir enstrumanın tüm harmonikleri vurgulu getirilmek istendiğinde, temel frekansların kısılması uygulanabilir.Yararlı bilgiler...Daha çok rock müzikte kayıt alınırken çok kullanılan bir yöntemdir.Bu diğer müzik türlerinde kötü sonuç vermesi anlamına gelmez tabiki.

    Bas 40Hz Bas kanalındaki boomy sesleri azaltmak ve ayrıca enstrumanın daha ayırt edilebilir duyulmasını sağlamak için kısın.
    Gitar 100Hz Gitar kanalında boomy sesleri azaltmak ve enstrumanın netliğini artırmak için kısın.
     Vokal 200Hz Vokallerin çamurlu, bulanık duyulmasını engellemek için kısın.

    Maskin Nedir ? Masking Problemi - Çözümü | FL STUDİO

    Mikser üzerinden yapılan miks çalışmalarında en zor şeylerden biri de maskeleme (Masking) ya da örtme olarak bilinen, duyumdaki kısıtlama halidir.Masking iki ya da iki benzer sesin birbirini örtmesi veya bastırması ve duyulan sesin basık gelmesidir.Enstruman tek başına dinlendiğinde kulağa hoş ancak mix(miks) içinde zayıf geliyorsa bu bir "masking" problemi olabilir.Miks içersinde birbirinden ayrıldığında ahenki bozan ancak bir araya geldiğinde de maskink problemi yaşadığınız iki enstrumanınız varsa ; birinde açtığınız     frekansları diğerinde kısarak daha iyi ve güzel sonuçlar alabilirsiniz.Aşağıda verdiğim teknik doğru bir şekilde uygulandığında  her iki enstrumanında miks içinde ayrı ayrı dinlenmesini sağlar.

    Kick ve bas gitar: Kick kanalında 350-400 Hz arasını kısın (karton benzeri sesi azaltmak için) ve bas gitarda aynı frekansları açın (bası öne çıkarmak için).

    Lead vokal ve back vokaller: Back vokallerde 3-4 kHz arasını kısın ve lead vokalde aynı frekansları açın.

    Bu yöntemi kullandığınızda eq ile az bir oynama yaptığınızda şaşırtıcı değişiklikler yaptığınızı fark edeceksiniz. Genellikle 3-6 dB arasında değişiklik yapmanız yeterli olacaktır. Kolay gelsin.

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More